Yıllarca onu düşünmüşüm ben ..
Her kadının yüzünde onun gülümsemesini aramışım ..
Teninin kokusunu, gözlerinin rengini ..
Hiç utanmamışım onu sevmekten ..
Hiç utanmamışım reddedilmekten ..
Korkmamışım hiç, bu yalnızlığa mahkum yaşarım diye ..
Onunla yatıp onunla kalkmışım ..
Kolumu onu hissederek atmışım yanıbaşımdaki yastığa ..
Uykuyla uyanıklık arasında onu görmüşüm odamda ..
Hayaller kurmuşum ..
Onun zehrini de panzehirini de çekmişim sineme seve seve ..
Her gece masaların açılma vakti geldiğinde,
Soframa koymuşum 1 tabak , 1 çatal , 1 kaşık fazla ..
Ya gelirse diye ..
Ya severse diye ..
Yıllar, yıllar, yıllar, yıllar ve yıllar sonra ..
Bir annenin ve bir babanın sevgisi ve edasıyla ..
Ama yine onların siniriyle ..
Sabrın tükendiği noktada ..
Yazıklar olsun !
Kararlar verildi, dosyalar kapandı ..
Belki de en güzeli böyle ..

Ruhumun üzerinde deli gömleği var haftalardır ..
Düşündüm ve dedim ki bu karabasandır ..
Hani böyle uyurken basar ya, sen bağırdığını zannedersin ama aslında çıt yoktur odada ..
Çırpınırsın var gücünle ama kaçış yoktur ..
Ben bunu gözüm açıkken yaşıyorum işte .. Engel olamıyorum ..
Dert sorana yok diyorum .. Halbuki gırla ..
Dertler içe atılmakta, fotoğraftaki hemşire sus işareti yapmakta ..
Kulağımda bir fısıltı !
Anlatma, çözülmez düğüm anlatsanda ..
Kasvetli bir çift göz bana bakıyor ..
Anlatırsan basarım !
Hissediyorum ki sen hayali elim ,
Uzanacak ve çekip alacaksın beni bu karanlıktan ..
Evet alacaksın !

Her yatağa yatışımda tavana bakıp düşünme süremin periyodik olarak uzadığını farkettim bu gün ..
Düşündüm .. Çok düşündüm bugün ..
Nasıl da yozlaştırdılar sevgiyi ve bağlılığı ..
Değerliler onları değerli kılanları nasıl da doğradılar ..
Doğrananlar doğranılmaya nasıl da mahkumdu ..
Mahkumlardı evet, yanlış okumadın ..
Çünkü değerliler bu dünyaya ya onları mutsuz etmeye gelmişlerdi ya da yaşanmışlıklarının intikamı peşindelerdi ..
Sonra dayanamadı sevenler ..
Onlara da sıçradı nefret ve intikam duygusu ..
Tepti herkes büyük ikramiyeyi kalbinin tersiyle ..
Oysa sevselerdi karşılıklı yada karşılıksız ..
Sadece ‘AŞK’ için .
Tamam geçti ..
Uyandım korkma ..
Şimdi İstiklaldeyiz ..
Sağda çiçek pasajı, solda mekan !
Tuttum ellerini sıkıca .. Hiç bırakmamacasına ..
Akşam otobüse yetişebilir miyim diye düşünmüyorum ..Lakin otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğuyum ben ..
Güneş göstersin kendini önce ..
Kız kulesine de götür beni ..
Ama bu şarkıyı dinleyelim hep ..