blacklebron



Erşan Kuneri = Akın abi
Üçlünün solundaki = Cüneyt abi
Ortadaki = Abim (Pardon tanımıyorum)
Sağdaki = Ahmet abi
Kameraman = Ben
blacklebron
Dertlendim ..
Açtırma kutuyu söyletme kötüyü ..
--

blacklebron
--
Öncelikle bana tebessüm etmemi sağlayan bu karikatürü yollayan sevgili Sibel olmak üzere blogger olan veya olmayan herkesin Kurban Bayramını kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim ..
blacklebron
--
Koyucam koyucam diyorum 2 haftadır koyamıyorum !
Şimdi Drağğğ je! bana o klasik tepkisiyle yavaşş koyyy diyor biliyorum fakat bilmem farkında mısın ama KOYDUM GİTTİ ((: (Gül bakalım şimdi ahaha)
Geçen cumartesi Ayşe'nin doğum gününü ifa etmek için toplaştık ..
Ayşe'nin evinin uzaklarda olmasından dolayı ve yollarda trafik kazalarının bol olması sebebiyle 2 saat gibi kısa bi süre birlikte olabildik, hatta fotoğrafları bile kapının önünde çekebildik farkındaysanız ama hani bazen olur ya böyle kısa da olsa dolu dolu süper vakit geçirirsiniz işte tam da öyle oldu ..
Durum o kadar vahim bi haldeydi ki pastayı bile doğum günü cici!sini eve soktuktan sonra alel acele Mudanya merkeze arabayla uçarak alabildik .. (:
Eve döndük artık iş sürprizlikten falan çıktığı için pastaya daldık (:
Aklımıza son anda mum koymak geldi .. Aa dur maytapı unuttum o da vardı ! (:
Adet yerini buldu mu ? Buldu annem buldu rahat ol ! (:
Zaten bizbizeydik .. Yedik içtik espriler havada uçuştu .. Elalem!in göbeciği çatladı gülerken (:
Hediye almaya vakit olmadığından benim güzel Ayşe'me Galatasaray galibiyetini sizlerin huzurunda armağan ediyorum ahahah (:
Olayı o kadar abarttık ki önce söylenen ismin son harfiyle başka isim söyleme oyunu bile oynadık (:
Binbir gecedeki o ufak çocuktan bile daha çocuk olduk icabında !
Herşey sıcaktı da soğuk olan bişey yokmuydu demeyin .. Vardı ..
Fotoğrafta olmayan Murat Boz şey pardon Samet kardeşimin yazlığıydı (:
Bide benim bilgisayarın monitörü kadar olan o televizyonda Play Station oynayalım diye bütün makinayı evden kaldırdım ya bana çok koydu (:
Eve getirdim ve hala poşette duruyo Ps üşendim kurmadım hıh! (:
Ulan yazıyorum yazıyorum bitmiyo !
Sözün özü çok eğlendirik bi cumartesiydi ..
Yine yapalım lan ! (: -Yapıcaz zaten-
--
blacklebron


Yahu bu adam kimdir, nedir, neyin nesidir ?
Bir bileniniz var mı ?
Klip Türkiye'de çekilmiş ..
Belki adam da Türk ama ben çözemiyorum :Pp
Bayıldım şarkıya günlerdir dinliyorum (:
blacklebron
--
3 yıl bitiyor ..
Dile kolay ..
Başarı Sigorta Ekspertiz Hizmetleri !
Eksper ne demek diye sorsalar bilmezdim 3 yıl önce afallardım duyunca ..
Bu işle ilgili hiçbir bilgi birikimimin olmadığı ve üniversite hayallerimden ümidimi kestiğim günlerdi o günler ..
İnsanlar 14 Şubat’ta(sevgililer günü) kendini aşka bağlarken, ben kendimi işime bağlamıştım.
14 Şubat 2005 aslında işim dışında bana Angelina manyağı, Brad Pitt düşmanı, tüm showman’lerin espri kaynağı bi insanı kazandırmıştı ..
(İddaa ediyorum eğer Sezen Aksu tüm şarkıcıların beste kaynağıysa buda showman’lerin espri kaynağı!)
Sözünü ettiğim oklavi Arnavut işyerine ayak bastığım günden bugüne kadar o bürodaki tek psikolojik ve eğlendirik dayanağım oldu ..
Her durumda bana yardımcı olmaya çalıştı ..
Ha diyeceksin ki karşılık görmedi mi ?
Tabii ki gördü .. Ama fakat ve lakin adımın Kazım olduğundan ne kadar eminsem onun bu yardımları karşılık beklemeden yaptığından da en az o kadar eminim ..
Ha bak herkes farklıdır elbette ..
Kimisi vardır ki dostuyla her yola gelir .. Öylesine kardeşim denir ..
Bu herif öylesi değil ama böylesine de can denir !
Ben ‘Kadeşim’ sözcüğünün bi değerinin olmadığını 4 Temmuz günü görmüş ve yaşamış bir insan olarak ‘Can’ sözcüğünü kendime daha yakın buluyorum ..
Hergün aynaya bakıp Allah’ım nedir bu güzellik diye haykıran, beni ziyadesiyle çıldırtan, yeri gelince çok ukala ama hiç kibiri olmayan, yolda yürürken bağıra bağıra şarkı söyleyen, istediği an istediği insanı derinden yaralayabilen ama aynı anda tek bi hareketle kalp kazanabilen bi acayip şahsiyet .. Şafak Taç !
Seninle 3 yıl değil 100 yıl çalışsam yine bıkmam lan !
Lanet olası beyaz pislik ! (:

--
Seni seviyoruz ailecek izliyoruz ..
Senin bendeki değerini ölçmeye kantarlar yetmez ..
--

blacklebron
blacklebron
--
Bazen kızgın olduğunuzda, oturup sorunun üzerinde biraz düşünmek işe yarar.
blacklebron

Bu haldeyken, hergün şehit verirken heralde bişeyler yazmamı beklemezsiniz ..
Hiçbişey yazmak istemiyorum ..
Çünkü yazarsam çok terbiyesiz olucam ..
Yalnız şu iyi biline !
Bu analar 12 değil, 120 değil, 1200 değil, 12000 şehit de verse 'VATAN SAĞOLSUN' diyecek !
Kundaktaki bebeğimiz bile kanının son damlasına kadar bu Vatan için yaşayacak !
Bixilerimiz son kurşuna kadar size kan kusacak !
Topçularımız toplarını ağzınızın ortasına atacak !
Btr'lerimiz leşlerinizin üstünden 8 tekerle geçecek !
F-16 larımız keşif değil keyif uçuşu yapacak !
Leşinize kefen bile değil çuval geçecek !
Başınızdaki o köpekleri son göreceğiniz yer ise alnından tek kurşunla vurulmuş haliyle televizyondur !
Hangi televizyon mu ?
TRT : 'TÜRKiYE RADYO TELEVİZYON KURUMU'
Tabi görebilirseniz !
--
Bunları Cem Uzan söylemiyor ey vatansız şerefsizler !
TÜRK MİLLETİNİN TA KENDİSİ SÖYLÜYOR !

Allah'tan bişey yazmadım ..
Kendimi durduramıyorum ..
Bundan önceki konuya duyarsız kalanlara ise inanamıyorum ..
blacklebron
Büyük milli seferberlik başladı !

Milli takımımızın ve HaberTürk'ün başlattığı şehit ailelerine destek kampanyası büyümeye devam ediyor !
Türkiye, milli kahramanlarımızın ve ailelerinin yanında !

-Rekora doymuyoruz !
Türkiye tek yürek. TBMM Başkanlığı'nın 150 bin YTL'lik bağışı ile 70 milyon YTL sınırı da aşılmış oldu. Kampanyaya 645.637 vatandaşımız katılırken toplanan bağış miktarı ise 70.066.263 YTL'ye ulaştı.

-Şimdi kontörlü hattı olan Blogger'ları da bağış yapmaya davet ediyorum .. İlk bağış benden ..
Turkcell ve Avea kontörlü hat kullanıcıları 5 YTL bağış için, DESTEK yazarak, 5610'ya mesaj gönderin.
Vodafone kontörlü hat kullanıcıları, 5 YTL bağış için, DESTEK yazarak, 5630'da mesaj gönderin.

Bu ülke, içinde yaşayan herkesin değildir !
Bu ülke, onu sevecek, sahip çıkacak ve gerekirse canını verecek olanlarındır !
Ne mutlu Türküm diyene !

blacklebron
Son 4-5 senedir kafamı kurcalayan bi soru var ..
Nerden çıktı bu şeker ?
Ben 21 yaşındayım ve çocukluğum Emirsultan Camisi'nin avlusunda geçti resmen ..
Çünkü evimiz Cami'ye en yakın evdi ..
Şimdi bunları niye anlatıyorum ?
Çünkü o Cami'de gerçekten dinini en iyi şekilde yaşayan ve yaşatan dedelerimizin, nenelerimizin, amcalarımızın ibadetine ve dini sohbetlerine acizane mazhar olmuş bi yaşantım var ..
Fakat ben onların hiçbir ramazan sohbetinde, o mübarek ayın sonunda gelen bayrama 'ŞEKER' Bayramı dediklerine şahit olmadım ..
Yoksa bu nesil eski nesilden daha mı iyi biliyor bu bayram adlarını nedir ?
Bak adı üstünde 'Ramazan ayı' !
Peki o onbir ayın sultanının bayramına neden şeker bayramı dersiniz yahu ?
Ezelden beri böyle dense tamam da son 4-5 yıldır şeker denmeye başladı Ramazan Bayramı'na ..
Kuran-ı Kerim'de şeker bayramı diye bişey geçiyor mu çok merak ediyorum ..
Bilmediğim için o konuda bişey söyleyemiyorum .. Ve esasında şu anda bu duruma epey içerliyorum .. Ama içiriden taa içeriden bi ses orda da bu bayrama Ramazan Bayramı dendiğini haykırıyor bana !
En sevdiğim şovmen Beyazıt Öztürk'tür ..
Programa telefonla bağlanıldığında bile kalkar ceketinin düğmelerini ilikler ..
Saygıda, sevgide kusur etmez .. Ne konuğuna, ne de izleyicisine saygısızlık etmez ..
Sezonun ilk programına şehit ailelerine ve tüm Türkiye'ye başsağlığı dileyerek başladı ve beni duygulandırdı ..
Ama ama ..
Programın orta yerinde beni mahvetti !
Tüm Türkiye'nin 'şeker' bayramı kutlu olsun dedi .. Yapma ya !
En uyuz olduğum insan Alişan bile Ramazan Bayramı dedi ya .. Burdan Beyaz'a kocaman bi 0(sıfır) ..
Son olarak diyeceğim şudur ki;
Yapmayın etmeyin ayıptır günahtır .. Dinimizi böyle şeylere alet ederek rant elde etmeye çalıştığına inandığım şeker üreticisi firmalara melzeme olmayın !
Olmayalım !
--
Senin de söyleyeceğin varsa çekinme söyle .. Litfen !
blacklebron
blacklebron
Fanatik gazetesinin başlattığı,
'MİLLİ MAÇLARA SİYAH FORMAYLA ÇIKALIM' önerisine destek veriyorum. Ve tüm Blog camiasını destek vermeye çağırıyorum !


Eğer tüm dünyaya yaşadığımız acıyı aktarabilmek istiyorsak, bunu yine tüm dünyanın dikkat çektiği bi oluşum yoluyla yapmalıyız düşüncesindeyim.


Bu yüzden Fanatik gazetesinin Türkiye'mizin Moldova ve Yunanistan milli maçlarına siyah formayla çıkması önerisini can-ı gönülden destekliyor ve tüm blog camiasını bu kampanyaya destek vermeye çağırıyorum..

--
'''''''''' NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ! ''''''''''
blacklebron
Ustaya başarısının sırrını sormuşlar..
İki kelime demiş;
-Doğru kararlar!

Hepimizden farklı olarak, sürekli doğru kararları nasıl alabildiğini sormuşlar..
Tek kelime demiş;
-Tecrübe!

İyi de kardeşim, bu tecrübe denen şeyin sırrı nedir demişler..
Usta deriiiin bir iç geçirmiş ve şöyle demiş;
-Yanlış kararlar!

--
Ama şimdilerde ustaların sadece 'ADI' usta gibi gibi ..
blacklebron
Sene bilmem kaç ama ben çocuğum orası kesin ..
Bizim evin karşısında büyük bir inşaat başlar. İnşaata kamyonlarla kum gelir.
Çocukluk arkadaşım Samet'le hemen kumlara atlarız ..
Samet babasından oyuncak kamyon ister ..
Ertesi gün alınır, başlar kamyonla kumda oynamaya.
Ertesi gün kepçe ister alınır, ertesi gün kürek ister alınır.
Hergün bir sürü oyuncak birsürü birsürü ..
Ben çocuğum tabi özenirim.
Babacım bana kamyon alır mısın ?
Tamam yavrum alırım yarın ..
Yarın olur ve babam elinde kamyonla gelir eve.
Bi seviç bi sevinçç offff ...
Bende kepçe istemem mi şimdi ?
Babacım bana kepçe alır mısın ?
Bilir ki kepçeyi de alırsa eğer onun peşinden birçok şey istiycem ..
Uzun ve dik bi bakış atar babam.
Bu bakış;
O kamyonun yanına o kepçeyi de alamayacak kadar parasız ve düşüncesiz değilim, ama bugün her istediğini alırsan yarın bişey alamayacak duruma geldiğinde ne yapacaksın canım oğlum! bakışıdır ..
O zaman hiç üstelemeden uzun uzun ağlama moduna geçerken ..
Sene 2007;
İyi ki o kepçeyi almamışsın be babam ..
Çünkü yarın bahsettiğin gibi bir duruma düşersem ne yapmam gerektiğini biliyorum ..
--
Keşke her baba evladının kafasına bunu nakş edebilse !
blacklebron
Sözünü dinliyorum,
Yatağımdayım.
Epey de geç olmuş ..
Saat tam ben'i sen geçiyor ..
Aklımda sen,
Radyoda MFO ..



blacklebron
Öylesini gugıl bile bulamadı .. Biz nasıl bulcaz ? (:


blacklebron
Nefsime yenik düştüm ..
Senelerdir ilk kez. Berbat bir bahaneyle!
'Tutamadım' seni. Kayıp gittin ellerimden ..
Ne olur yarın yine gel ve beni kabul et yalvarırım ..
Hem 'Ramazan'ın da kulağına gitmesin sakın ..
Ya seneye bize geldiğinde bugünü hatırlayıp bana eski şefkatini göstermezse ?
Ne olur beni affet ..
Yarın saat 05:10 'da bizim evde buluşalım olur mu ?
Seni seviyorum ..
Beni hiç unutma 'ORUÇ' ..
blacklebron
O'nunla dostluğumuz lise yıllarında aynı sınıfta başlar pota altında pekişir..
O'nun asistleri benim smaçlarımla tamamlanır..
Ama ileride onu Emre Aksoy yapacak olan basketboldaki asistleri değil kağıda çizdiği akıl almaz komiklikte karikatürleri olacaktır..
O'nun Gırgır dergisi karikatüristliğine uzanan macerasını kısaca ve bozuk türkçesini hiç düzeltmeden copy paste ederek yayınlıyorum. (:

Buyrun efendim ..

Emre:
Karıkature ılgım leman dergısıyle we ozellıkle can barslan ıle basladı.
15 yasında bursaya tasındım. Amator karıkaturlerımı kendımce bır kıtap ıcınde toplamaya calısıyodum.
Amacım ıstanbula dondugumde leman dergısıyle gorusup bu kıtapları wermektı.
18 yasında ıstanbula tekar dondum ama karıkature olan ılgım eskısı gıbı degıldı.
Ünıwersıtenın ılk yılında sınıf arkadaslarımdan bırı cızımlerımı gordu o da eskıden lemanda cızıyormus su an hala nadır de olsa cızıyor.
Bana karıkaturle cıddı olarak ılgılenıp ılgılenmeyecegımı sordu ben de herturlu lan dedım we 2005 te ılk olarak gorusmeye gıttıgım dergı olan gırgır da guzel abımız rıdvan bagıs dogrudan koseyle baslayabılecegımı soyledı.
Benım amacım elımdekı 10 u gecmeyecek sayıda olan karıkaturlerden bırkac tanesının yayımlanmasıydı.
Ama bu kose kıyagı hala cızmemı saglayan tek faktordür.
Uzun bır sure bırakmayı dusunmuyorum we bırakırsam bu yıne gırgırda olacak.
Lebron:
Hatırlıyor musun? Lisede dersin ortasında küçücük kağıtlara çizdiğin karikatürleri 3-4 sıra geride oturduğum halde dönüp kafama kafama fırlatırdın ? Sadece bana da değil bizim gruptaki herkese. (:
Emre:
Hatırlıyorum tabı cogunu hala saklıyorum.Cogu bende cunku begenmeyıp gerı atıyolardı yuzume.Ama ıntıkamım acı olacak aynı karıkaturlerı sımdı tekrar egıtımlı olarak cızıp yuzunuze fırlatıcam.(:
Lebron:
Millet karne günü kurşun kalemle zayıflarını düzeltmeye çalışırken sen o satanizm kokan odada benim yanımda karikatür çiziyodun ..
Emre:
Lan olm hatırlatma sımdı o gunlerı !
Lebron:
Gitar çalıyodun bana hatta stüdyoya bile gitmiştik beraber ?
Emre:
Baba sımdı herseyı calıyorum behhhhh (:
Lebron:
Peki ya Streethoop ?
Emre:
Laynnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn!!!!!!!!

Bu röportaj daha çooook uzun arkadaşlar .. Gece de uzun tabi .. Anılar tazelenirken içilen sigaranın haddi hesabı yok .. İyisimi ben sizi Emre'nin seçim haftalarında çizdiği ve beni gülmekten yere yatıran Akp'ye sataşma duygusuyla çizilmiş bir Emre Aksoy karikatürüyle başbaşa bırakayım ..


------
blacklebron

Efkarlıyım başım duman
Sitemim var ey koca çınar
Zor günümde nıcesını andım
Muhabbet yetmezmiş bilmedim
--
Dün bugün dedim gönlüm avuttum
Yarın yetmezmiş bilmedim
Dert bir yandan sevda bir yandan
Derman yetmezmiş bilmedim
Sitem ne çare
--
Şu dünyanın haline kandım
Ben yalnızmışım bilmedim
Gönül için için yanar da
Sabır yetmezmiş bilmedim
Sitem ne çare
--
Efkarlıyım başım duman
Sitemim var ey koca çınar..
----------------------------



blacklebron

Yaş otuz beş yolun yarısı eder Mİ ?
Yaş yetmiş iş bitmiş Mİ ?
blacklebron
Bu kez erken gittim İstanbul'a ben.
Üstelik orada olduğunu bildiğim ve karaktersizliğiyle tüm bloglarda iz bırakmaya çalışan aşağılık şahsiyeti bulup Taksim'in orta yerinde Osmanlı tokatını basmayacağıma yemin ederek ...!
Lafım sana değil CİCİ! Senin tek yanlışın sol kanattan Carlos gibi yaptığım süper ortayı boş kaleye değil de boğazın sularına yuvarlamayı tercih etmendi..
Bide sonra top yuvarlana yuvarlana bizim bakkalın önüne gitti.
Bakkal amca topu keserken sen sadece sustun.
Ben topum kesilince ağladım!
Gelelim konumuza ;
İlk defa deniz otobüsüne binmiş olmakla - ve bunun ezikliğiyle(: - birlikte çok hızlı bir İstanbul'a gidiş oldu.
Burcyni hanım karşıladı Ömürcek hanım neşemize neşe kattı.
Peki İstanbul'a gidilirdi de Fenerbahçe'min maçına gidilmez miydi ?
Gidilirdi ki, zaten gidildi (:
Roberto Carlos attı Petkoviç tutamadı. Kazandık!
Kadıköyde kaldım o gece.
Tahminlerime göre kaldığım otel Özcan Deniz'in meşhur olmadan önce kaldığı otellerden biriydi.
Sabah alışmışlıktan kaynaklı bir erken kalkışla taksimin yolunu tuttum.
3T de Şölen'ciğimi gördüm.
Ne kadar şirincesin sen öyle! diyorum burdan hepiniz de şahitsiniz. (:
İstiklal caddesini boydan boya tramvayla geçtim ki bu da ilk tramvay deneyimim oldu istiklaldeki. Galata kulesini, Mevlevihane müzesini, Saint Antuan kilisesini epeyce inceleyerek gezdim.
Sonra Burcyni hanımla buluşup Beşiktaş'a oradan da Ortaköy'e attık kendimizi. Umar beyimizi beklerken Ortaköyün o meşhur kumpirlerini midemize indirdik.
Tam Umar beyden umudumuzu keserken karşıdan hoplaya zıplaya eğlenceli bir şahsiyetin bize doğru yaklaşmakta olduğunu farkettik.
Evet aman Allah'ım bu O'ydu! (:
Bi elinde fotoğraf makinası, bir elinde kamera, gözlerde güneş gözlükleri, kafada tatilden kalma şapkasıyla -tiki concon(:- zannedilen sevgili Umar bizi derhal tekneye bindirdi. Meğer Burcyni hanımla anlaşmalı olarak beni o vapura bindirmek için oralara kadar sürüklemişler.
Bi tekne dolusu bloggerla boğaz turu yapmak ilginçti. Ama Karo 3lüsü düzenini bozmadı ve hizayı kaybetmedi.
Gerisini anlatmaya ne hacet ?
Buyrun izleyin .. Bakın ki, ne kadar iğrenç espriler yaptığımızı kendi gözlerinizle görün (:






blacklebron
Özenle sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz;
Vakit gelip sandıktan çıkardığınızda,
Bir de bakıyorsunuz ki tedavülden kalkmış...
Ömrünüz sarı lira gibi eskiyip tedavülden kalkmadan önce,
Bu gecelerin kıymetini bilmek dileğiyle ..
Kandiliniz mübarek olsun ..
blacklebron


Hey millet!
Bende Popomundo'cu oldum. Pek bi sardı gibi beni ..
Oyuna Ankara'dan katıldım.
Hep annemin sözünü dinliyorum.
Kinky Jam isimli mekanda tezgahtar olarak haftalık 900 $ 'a işe girdim.
Ayrıca sokakta müzik yaparak birazcık daha para kazanıyorum.
İlk şarkımı yaptım adı 'Dümen'
Oyun içinde ismim Hazar İncetepe (:
Belki karşılaşırız diye söylüyorum ..
Genelde kuğulu parkta takılıyorum ..
Yaş 18 körpecik bişeyim (:
İlk randevum yavan geçti ..
Starbucks'ta 216 $ hesap çıkınca bulaşıkları yıkamak zorunda kaldım (:
Ohooo bu muhabbet uzar gider böyle sizde okursunuz benim hatırıma ..
Ben uzatmiyim en iyisi gel kayıt ol sende başla !
Göreceksin çok eğlenicez (:
blacklebron
----------
Suyu dikkatli kullanın !
blacklebron
Bir okulda öğretmen çocukları sözlü yapmaktadır.
İlk sorusu:- İstem dışı harekete ne denir?
ve hemen bir çocuk atlar:
- "tik"dir hocam!
Hoca:- Aferin oğlum senin adın nedir bakiim?
çocuk:- Tüleyman
blacklebron
Elim gitmiyo biliyo musun klavyeye.
Tam evet bu sefer çok güzel yazıcam diyorum ama .. terane !
Halbuki elim gitse klavyeye okuyamayacağın kadar çok şey yazıcam ..
Şu geçtiğimiz 1 ayda hayatımda neler değişti bi bilsen ..
Ne ?
Umrunda değil mi ?
Sen de haklısın ..
blacklebron
--
Teşekkürler paylaştıklarımız için ..
Teşekkürler tüm yaşananlar için ..
Teşekkürler ..
Herşey için !
blacklebron
Yola çıkacağım gün vatandaşlık görevimi yapıp oyumu kullandım ..
Parmağımdaki mürekkep henüz kuruyordu ki seçimleri Akp'nin kazandığını öğrendim ..
Chp'nin okları heryere saçılmış, Tek bir oy yeter diye slogan yapan Mhp'ye tek bir oy yetmemiş (:
Neyse bıraktım seçim muhabbetlerini ..
Tatilden dönmüşüm zaten .. Kafam güzel ..
Yine buralardayız ..
Konuşuruz yine bi ara (:
blacklebron
Düşündüm de bu kadar ölmek yeter ..
Hiç gerek yok yani kafamı bozmama !
Çünkü müsterihim .. Suçsuzum .. Günahsızım .. Çamur atıldı ama izini 'Tuzruhuyla' aldık !
Şimdi böyle can sıkıcı şeyleri geçelim de oyumu nereye atacağımı bide siz söyleyin ..

Oyumu kime atayım ?

Birilerine bol kazanç sağlayan ama benim gibi 21 yaşında civan (GİBİ) delikanlıya hiç bi yararı olmayan AKP(Ak Parti) ?
Çamurculuktan başka hiçbişey bilmeyen siyasetten nasibini almamış bi başkanı olan CHP(Cumhuriyet Halk Partisi) ?
Daha seçimlere bile girmeden basit bi uzlaşmayı gerçekleştiremeyen en başından verdiği sözleri tutamayan DP(Demokrat Parti) ?
Artık kuru sıkı attıkları karikatüristlerin ve hatta benim bloguma komedi konusu olan GP(Genç Parti) ?
Dinimi herşeye alet eden SP(Saadet Partisi) ?
Başımıza bi geçerse bütün dünyaya savaş açacak olan MHP(Millyetçi Hareket Partisi) ?
Oy verirsem boş kullanmış gibi boşa gideceğini bildiğim ÖDP(Özgürlük ve Dayanışma Partisi) ?
Adını yazmak istemediğim Pkk yanlısı insanlara mı ?
Herkese iş, aş, Haydar BAŞ .. BTP(Bağımsız Türkiye Partisi) ?
Batıya karşı 'Doğu' Perinçek'e mi ? (İşçi Partisi)

Aslında Mhp nin sloganını tuttum ben ..
Ama kendimce yaptım o sloganı ..
Ampule de, çamurcuya da, düzovacıya da, dolandırıcıya da, bağnazın dik alasına da, sokak çetecilerine de, gencim güzelim diyene de, katillere de, başa da, komüniste de TEK Bİ BOŞ OY YETER ! mi ?
Sen söyle bide ?
Evet seni dinliyorum ???? (:
blacklebron
Şafak'ın dedesi .. Barış ..
Ve Ben !
3'ümüzde öldük bugün ..
Hele benimki çok acıydı :'(
Uzunca bi süre yazmıycam ..
Kalın sağlıcakla ..
blacklebron
----
2 çift laf da Düştü Reçber'e !
Yazıklar Olsun !!!
Fenerbahçe`ye transfer olmadan önce Antalyaspor kalecisi iken Beşiktaş`a gidecektin. Beşiktaş ilgileniyordu seninle. O sırada şanssız bir trafik kazası geçirdin. Hastanede komada yattın. Beşiktaş senin kaza geçirdiğin haberini alınca, transferden vazgeçti. Seni tanımadı bile. İşte o an Türkiye`nin en büyük kulübü girdi devreye. Seni hastanede komada, kolun, bacağın kırıkken transfer etti.Yalan mı Rüştü yalan mı? Söyle!Bunun karşılığı bu mu olmalıydı?Her defasında "Fenerbahçe`den ayrılırsam, Anadolu külüplerine giderim. 3 büyüklere gitmem. Ama Anadolu kulüplerine gidersem kimse tepki göstermez" dedin.Bunu mu yapacaktın Fenerbahçeli taraftarlara? Fenerbahçe camiasına?Sen Fenerbahçe`yle o kadar özleşmiştin ki taraftarlar çocuklarına "Rüştü Reçber" ismini verdi. Sen sakatlandığında "Fenerbahçeli Analar" senin için dualar okudu...Karşılığı bu olmamalıydı Rüştü Reçber.Sen Fenerbahçe taraftarı için çok değerliydin. Ama artık sen Fenerbahçe taraftarları için bir hiçsin. Sebebi ne olursa olsun, senin gibi kaptana yakışmadı Rüştü.
----
blacklebron
İnternetin en çok ziyaret edilen sitelerinden Yahoo’nun hava durumu sayfasında İstanbul’un hava durumunu öğrenmek için İstanbul yazdığınızda karşınıza "Bizans, TR" sözcükleri çıkıyor.
Bizans’ı Türkiye’nin data bilgilerine İstanbul’un adı olarak kaydeden Yahoo’ya tepki yükseliyormuş. ABD’deki Türkler Yahoo’nun sitesine girdiklerinde karşılaştıkları bu durumu terbiyesizlik olarak niteliyorlar. Test ettirdim onaylattırdım !
Bu şerefsizler tekrar tarih yazmamız için kaşınıyorlar. Ne dersiniz ?
---
Babalar size diyorum !!!!!
Babalar gününüz kutlu mutlu çilekli böğürtlenli olsunnn ((:

blacklebron
Yarın yapılacak olan ÖSS sınavı için tüm kardeşlerime başarılar dilerken Can Dündar'ın aşağıdaki yazısını okumalarını tavsiye ediyorum;

Büyük sınav var yarın... Yüreği yalazlanan gençlere öğüt veren çok...Ama onları sürüklediğimiz bu sırat köprüsünde ne söylense boş...Öğüt almaktan da vermekten de hiç hazzetmeyen biri olarak sınava gireceklere o köprüye ve ötesine dair satırlar aktarmak istiyorum bugün...Bir ustanın, çırağına tavsiyeleri bunlar...Sadece sınavda değil, hayat boyu işe yarayacak yol haritaları, kelam paftaları...
* * *Öğüt alan gencin adı İbrahim...Denizli'den İstanbul'a gelmiş, ekmek peşine...Marifeti, kalemi...Bir arzuhalci yanında işe girmiş, asker mektubu yazar, isteyene portre çizermiş.Bakmışlar ki, "ressamcı" pek mahir, çizdiklerini Roben derler bir ustaya göstermişler."Dalında mektep adam"mış Roben... Bakmış çizimlere, "Evlat" demiş, "Eğer bu işe gönül vereceksen, pazarları bizim eve uğra; bir iki saat çalışır, laflarız."2 yıl her pazarı Roben ustayla geçirmiş İbrahim...Resim kadar, insanlık da öğrenmiş.
* * *2 yılın sonunda talebesini uğurlarken "İyi gidiyorsun İbrahim" demiş Roben Usta, "...ama yetmez, daha da hızlan..."Ağaç çizme, kendi ağacını resimle; deniz senin denizin, kadın senin kadının; kullandığın her renkte senin tonların olmalı. Bu yolculuk, bitmez tükenmez cesaret ile dev gibi inatlar ister." "Dünden kalmış ne varsa öğren, bil ve ona saygı duy. Fakat asla onu tekrarlama. Tekrar tembelliktir; cesaret ve iddia eksikliğidir. Alışılmış ne varsa senin düşmanın..."Şimdi sen bütün yıldız olmuş ressamları çöze anlaya basamak basamak çıkacak, sonunda sen de yorgun ama huzurla uzanıp bir basamak olacaksın. Ardından gelen nesiller seni de çıkmak zorunda kalacak. "Bu böyledir İbrahim!.. Sakın ola felanın feşmekanın çizdiği boktan hudutları tanıma, kır ve geç, yık ve git. Sanatkârın kanunu kendisidir."'Halk beğensin' deme sakın, bırak halkı... Hep önde ve yukarılarda ol. Sen ol yani..."Bir de parayı düşünme; işi güzel olanı, para arar ve bulur. "Kimsenin çizmediğini çizecek, kimselerin düşünemediğini düşüneceksin. Kendine has fevkalade orijinal bir rüzgâr, bir karakter yakalayana kadar bin kere kahrolmalı, on bin defa mahvolmalısın. Gün gelmeli, imzan olmasa da 'İşte bu İbrahim'in eseri' diyebilmeliler. "Her gördüğün resme 'Ben daha mükemmelini yaparım' diye bakacaksın. 'Benden iyisi yok'. Senin ana kanunun bu olmalı. "Bu konuşan ağzım değil, son 40 yılımdır.
"* * *Bu altın öğütleri dinledikten sonra ustasının elini öpmüş İbrahim... "Sizi hiç unutmayacağım. Hangi mektebe gidersem gideyim, biliniz ki asıl üniversitem sizsiniz" demiş. Boya çantasını boynuna asıp kanatlarını germiş, Sanayi-i Nefise'ye girip büyük ressam İbrahim Çallı olmuş.Ben, Roben Usta'nın öğütlerini Gündüz Azak'ın "Çallı" kitabında hayranlıkla okudum; (Evreka Y., 2005) astım hafızamın duvarına; ışık diye yoluma tuttum.Büyük sınav arifesinde size de, dev inatlarla çıktığınız bu yolculukta, kendi hudutlarınızdaki çitlerden cesaretle atlayacağınız, sizden önceki yıldızlara basa basa kendi semalarınıza tırmanacağınız, sonunda kendinize has o harikulade rüzgârı yakalayıp sizden sonrakilere basamak olacağınız, upuzun bir yolculuk dilerim."Bu konuşan ağzım değil, son 40 yılımdır."

Can Dündar
blacklebron
Gençken de severiz.
Orta yaştayken de,
yaşlıyken de elbette.

Aşık oluruz,tutuluruz birilerine. Ama gerçekten sevmeyi öğrenmek ciddi bir iştir ve zaman ister.
Olgunlaşmamız, hayatı, kendimizi ve karşı cinsi tanımak gerekir, ölesiye değil, adam gibi sevmek için.
Kadınlar genellikle otuzlarında ve kırklarında ,
erkekler ise kırklarında keşfederler gerçek sevgiyi.
Ve anlarız ki sevmek, sevileni olduğu gibi kabul etmek demektir.
Anlarız ki, sevilenin sevdiği her şey bizim için de sevilesidir.
Anlarız ki, sevdiğinizle kesin olarak dost da olmamız gerekirmiş.
Anlarız ki, sevdiğimizin özgürlüğüne, yalnızlıklarına saygı göstermemiz gerekirmiş.
Anlarız ki, sevdiğiniz insanın kişiliğine yönelik eleştirilerden kaçınmamız gerekirmiş.
Anlarız ki, en kısa yoluymuş sevileni değiştirmeye kalkmak.
Anlarız ki, sevdiğimizde karşılıksız sevmemiz gerekirmiş .
Anlarız ki, birbirimize içten gelen bir saygı duymamız gerekirmiş.
Anlarız ki, en zor anlarımızda bile hep yanı başımızda olan insan sevilirmiş yürekten.
Anlarız ki, birbirimize kendimizi olduğumuz gibi anlatmakla besleyip ,çoğaltabiliriz sevgimizi.
Anlarız ki, tartışmalarımız her zaman aramızdaki sorunları çözmeye yönelik olmalıymış.
Anlarız ki, anlamsız kıskançlıklarla sevgimizi boğmamalıymışız.
Anlarız ki, hayatımıza sevgimize burunlarını sokanların o burunlarını kırıp ellerine vermeliymişiz.
Anlarız ki, insan bağımlısı olmak değilmiş sevmek..
Ve anlarız ki, sevmeyi öğrenmek yıllarını alırmış insanın.
blacklebron
---
Ne mutlu TÜRKÜM diyene !!!
blacklebron
I wanna Laptop !
--
Do you understand canım ?
blacklebron
Efendim söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Çalıştığım işhanında muhabbet ettiğim, arkadaşlık ettiğim, çayını içtiğim, sigaramı paylaştığım, laklak ettiğim, sinir katsayımı artıran birçok insan var. Ama 2 tanesi var kiiii uf ki ne uf ..

Ömrümü yiyip bitiriyorlar Allah'ın günü..
Birinin adı Elalem diğerinin Drağğğ je!


Öncelikle soldaki fotoğrafta gördüğünüz şahsı tanıtayım sizlere.
E ne yapayım illa tanıt dedi :Pp
Kendisine söz verdim bu yazıyı yazarken onu kamuoyu önünde çok fena yıpratacak cümleler kullanacağıma dair.
Şimdi bu 'Elalem' öyle geçimsiz, öyle çekilmez, öyle kaprisli bişeydir ki anlatılır gibi değil yani.
Birde bendeki kör talihe bakın ki bu 'Elalem' bizim sektörde çalışıyo.
Gel dersin gelmez, git dersin gitmez, söz dinlemez, şaka yapılmaz, burnunun dikine gider, bol bol psikopata bağlar kendini, çatacak yer arar ..
Ama bi o kadar da arkadaş canlısı, dert ortağıdır, sevecendir .
Bu iyi huyları insanın beynini kemiriverir. Herşeyini affettiriverir :p
Ha bide unutmadan arabanızda eğer Elalem taşıyosanız kesinlikle 90 km.'den yüksek hız yapmayın. Yoksa kapıyı açar ve atlar. Başınıza bela olur. Gerek yok yani.
Ama ne olursa olsun biz onu çok severiz. Bağrımıza basarız.
Ve o da yetmez kendisine güzel sözler söyleriz;
' SENİ BİZ PEK ÇOK PEK ÇOK SEVERİİĞĞĞĞZZZ'
Heee bide 'ama pırşkaaaaaa' deriz .. Manasını bilmeyin aman çok meraklısınız sizde !
Kısaca 'Elalem' tek kelimeyle bir ömür törpüsüdür ..
Ama bu kadar tanıtmak yeter seni Elalem. Sonra İstanbul'a gelin olursun.

Sıra geldi Drağğğ je! ye;
Öncelikle kızımız Bulgaristan muhacırıdır. Ama kendisi pek bi '' I'm don't speak Bulgarian'dır ! ''
Haftada bir gün kesinlikle Carrefour'a gidip drajeli dondurma yemektedir.
Telefonunda Bloototh ismi olarak 'Bunu tut' yazar ki bu olaya bayağı bir espri katar.
Telefon numarası 05.. ....... dir ! (Höyyttt!) (((:
Elalem gibi iğnelemez, laf sokmaz, sinir etmez.
Üstüste gelen esprilerin peşine kahkahayı patlatmadan önce dudaklarının aldığı hali görmelisinizdir.
Pek şirincedir. Çok canlar yakmıştır ve çok canı yanmıştır. Msn'de kamerası inatla çalışmaz.
Benim smileylerimi çalamadığı için hergün birazcık daha delirmektedir.
Bulgaristan'ın gelmiş geçmiş en büyük eşcinsel şarkıcısının sesine bayılır(Azis) . Bütün albümleri mevcuttur. İsteyenler benim aracılığımla temin edebilirler. Babası da bizim meslektendir.
Demek ki neymiş ?
Efendim söze nasıl başlayacağımı biliyormuşum bendeniz ..
Sözü nasıl bitireceğimi de düşündüm ve bağladım ..
Mutlu bir arkadaşlık resmi şeysi ..

---
P.s. ~ Sevgili Elalem hakkında yıpratmaya yönelik yazdığım cümlelerin tamamı hayal ürünüdür.
O benim canımdır ciğerimdir damarımdaki kanımdır.(Abarttım) Bu yazı kendisinin bilgisi dahilinde yazılmıştır. Sevmediği cümleler imha edilecektir.
Her şakanın ardında bir gerçek vardır diyen arkadaşlar varsa kendilerine katılmadığımı buradan belirtmekle birlikte bu fikirlerini tekrar gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum. (:
blacklebron
Öyle bi insan düşün ki şimdi;
Hem kötü gününde yanında ..
Hem iyi gününde ..
Tek kırıcı cümle yok ..
Hep neşe kaynağı ..
Hep arabulucu ..
Hep iyi niyetli ..
Biliyorsun sen şimdi gerçi kimden bahsettiğimi ama ben yine de ismini vereyim ;

Canlar canı, az satan'İST', çok cici, pek şirine


İyi ki doğdun şeker (:
blacklebron
Patoloji diye bir tıp dalı var.
Bir insanın kanser olup olmadığını anlamak için şırıngayla örnek alıyorlar ve sonucunu 15 gün sonra veriyorlar.
Ya o insanın 15 günlük ömrü kaldıysa ?
blacklebron
Ahlaksız, tutarsız, dengesiz, biçare yayın anlayışı diye buna derim ben.
Bu millet bu Vatan'la rezil oluyor ..
Önce ben bağımsız bir gazeteyim diye çıktı ortaya bu Vatan!
Sonra bu sektöre yıllarını vermiş insanların kurduğu, tek bir röportaj, tek bir fotoğraf karesi için canından olan muhabirlerden kurulmuş Sabah gazetesini birebir taklit ederek prim yaptığını sandı.
Ve hala da öyle sanıyor ..
İstisnaları ayırarak söylüyorum;
Ne olduğu, nerden geldiği, ne iş yaptığı belirsiz insan'cık'ları yazar diye koydular köşelere.
Sonra başladılar yalan haber yazmaya ..
Yazdılar, yazdılar, yazdılar ve yazdılar .. Hala yazıyorlar yahu!
Yazdıkları yalan haberleri bağlayan kurumlar her Allah'ın günü Vatan'da çıkan yalan haberleri resmi sitelerinden yalanlamaktan bıktılar ama Vatan yazmaktan bıkmadı ..
Sonra baktılar böyle devam etmeyecek, yalan haberlerin yanına bide ek olarak denize düşerken Vatan'a sarılmış kendini yazar sanan yazarların saçma sapan yazılarını köşelere koydular. Mesela bunun gibi ..
Bu yazarın bu saçmalığına değindiği için Mtlda Hanım'a teşekkürü bir borç bilirim ..
Bundan sonra bu gazete için söylenecek pek bir şey kalmadığı için şunu söyleyerek bitiriyorum;
Okuma ! Okutturma !
blacklebron
1 sene olmuş blog yazmaya başlayalı dostlarım, arkadaşlarım, sevdiklerim, sevmediklerim ..
Tam 1 sene.
Blog yazmaya Mtlda Hanım'ın sayesinde başladım.
Blogumu oluşturmama bi katkısı olmadı ama bol bol heves verdi yazılarıyla.-Belki de oldu katkısı-
Nerden denk geldi onun blogu bilmiyorum ama Türkiye'nin en iyi yazarlarının yazılarını bile onunkileri okuduğum kadar büyük bir hayranlıkla okumadım ...
Yarım seneye yakın okudum Mtlda'yı.
Blog'un ne olduğunu bile bilmeyen 'ben' yarım senenin sonunda bu işin nasıl yapılabileceğini araştırmaya başladım ve başladığım gün blogumu açtım.
Bazı bazı Türkçe'nin içine ettim -farkındayım- ama özellikle yapılmış değildi cümle hatalarının hiçbiri.
Doğrular yaptım.Yanlışlar yaptım. 3 yanlış 1 doğruyu götürdü.
Ama doğrularım daha fazla çıktığından dolayı blogum dimdik ayakta durmakta hala.
Yada kimilerine göre çabalarımla hala ayakta durdurulmaya çalışılmakta ..
Çok harika arkadaşlar edindim.
Tanıştım, tanıştırıldım, muhabbetin köküne indim, sevdim, o gece havadan daha soğuktum!, bilgisayar başında sabahlar olmasın dedik çoğu zaman, şamatanın kralını yaptık ..
Seven sevdi. Sevmeyen sildi. Kimine göre nihayetinde sanal alemdi.
İstanbul'lara gittim .. Bursa'lara davet ettim ..
Elimden geldiği kadar blog yazmaya başlamak isteyen yada yazan herkese yardım etmeye çalıştım.
Uykumdan, özelimden fedakarlık ederek çoğu zaman ..
Ama öyle bir zaman geldi ki yaşananları kaldırabilmek çok zorlaştı ..
Hiçbişey içten gelerek yapılamadı. Blog olayı tiksinilecek kıvama geldi.
İllustwriter'in de söylediği gibi bende çok blog gezdim çok yazı okudum ama son 1 aya dönüp baktığımda 1 youtube videosuyla 2 fotoğrafla günü kurtarma çabası içine ister istemez sürüklendiğimi farkettim ..
Aslında günü kurtarma gibi bi kaygım veya çabam yoktu ama konulara baktığımda gerçekten karşılaştığım manzara bunu gösterdi bana.
Haklısın İllust bende 1 aydır onlardanım ..
Halbuki yarım sene önce öyle bir heves vardı ki bende;
İple çektiğim yıllık tatilimde bile günde 1-2 saat internet cafeye gidip post geçip diğer blogları takip ediyordum. Ya şimdi ? .........
Şimdi beni az çok takip edenlerden, tanıyanlardan, bana kırgın olanlardan, olmayanlardan, beni sevenden, sevmeyenden, çok seven veya nefret eden herkesten birşey istiyorum;
Yazın buraya ..
Sanal yada gerçek .. Kazım yada Lebron .. Kişiliği yada blogu ..
Sizin gözünüzde nedir ? Sizin için ne ifade eder ?
Öğrenmek istiyorum ..
Söyleyecek misiniz ?
blacklebron




---------------------------------------------------------


Car
blacklebron
Mercedes-AMG bereitet sich zum 40-jährigen Bestehen selbst ein Geburtstagsgeschenk, den neuen CL 65 AMG in der Sonderserien "40th Anniversery".
Diese Sonderserie ist zwar schon verkauft, aber im Programm bleibt des CL 65 AMG als Traum-Copué für Verwöhnte mit dem bekannte AMG 6,0-Liter-V12-Biturbomotor. Die Markteinführung des CL 65 AMG startet im Juni 2007.
Vmax ist natürlich elektronisch begrenzt
Dank einer Höchstleistung von 450 kW / 612 PS und einem maximalen Drehmoment von 1000 Newtonmetern sind herausragende Fahrleistungen möglich: In 4,4 Sekunden ist der CL 65 AMG 100 km/h schnell, nach 13,3 Sekunden wird die 200-km/h-Markierung erreicht. Die Höchstgeschwindigkeit beträgt 250 km/h (elektronisch begrenzt).
Die Höchstleistung des AMG 6,0-Liter-V12-Biturbomotor mit 5980 cm3 Hubraum von 450 kW / 612 PS steht zwischen 4800 und 5100 Umdrehungen zur Verfügung, während das maximale Drehmoment von 1000 Newtonmetern (elektronisch begrenzt) zwischen 2000 Umdrehungen pro Minute (U/min) und 4000 U/min parat steht. Der Zwölfzylinder beherrscht aber auch das gelassene Dahingleiten im hohen Gang.
Weitere Details
Zum Serienumfang zählen AMG Styling, 20 Zoll AMG-Schmiederäder, das eigenständige Interieur ebenso wie das Sportfahrwerk auf Basis Active Body Control und das präventive Insassenschutzsystem Pre-safe. Die AMG Hochleistungs-Bremsanlage mit neuem Doppelrahmen-Faustsattel ermöglicht maximale Verzögerung ohne Nachlassen der Bremswirkung.
Nur 40 Exemplare
Die Edition "40th Anniversary." des CL 65 AMG erhielt ihren besonderen Status nicht nur durch die Limitierung auf 40 Exemplare, sondern auch durch eine neuartige Lackierung. Als erstes Mercedes-Serienfahrzeug überhaupt bekam das Geburtstags-Coupé eine einzigartige Lackierung mit dem Namen AMG-Alubeam, die den Lack wie flüssiges Metall glänzen lässt.

Bunu buraya niye koydum ? Hele bi düşünün şimdi ! Sonra konuşuruz .. (:
blacklebron
Müjdeler olsun ey ahalii ..........
Uludağ Üniversitesi yaz şenlikleri programı açıklandı!

Heyecanlanacaksınız .. OHA! diyeceksiniz ..
Program şöyle ;

1.Gün;
Vega ve Manga
2.Gün;
Şebnem Ferah
3.Gün;
Kargo ve Hayko Cepkin
4.Gün;
Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu
5.Gün;
Yüksek Sadakat
ve
6.Gün;
KENAN DOĞULU !!!!!
Konserler de dahil saat saat şenlik programının tamamını görmek için aşağıdaki çerçeveleri tıklayın ;)
------------------------------------------



blacklebron


blacklebron
---
Son yıllarda çok büyük coşkuyla kutlanan Üniversite şenlikleri bu yıl da çok konuşulacak.
Bu postu geçmeden 1-2 dakika önce aldığım bilgiye göre şenliğin ilk günü Ccoca Cola'nın sponsorluğunda Vega ve Manga bizlerle olacak. Coca Cola geçtiğimiz yıl şenliklerde Avrupa'nın en büyük açık hava sineması perdesini açmıştı. Bakalım bu sene bize ne gibi sürprizler yapacak.
Ayrıca Şebo hayranlarına güzel bir haberim var;
Çok büyük ihtimalle Bursa Namık Sözeri Lisesi mezunu olan Şebnem Ferah son 2 senedir olduğu gibi bu sene de Uludağ Üniversitesi şenliklerinde bizlerle buluşacak.
Şebnem Ferah, Vega ve Manga gelecek ünlü şarkıcı ve gruplardan sadece birkaçı ..
Sabahtan akşama kadar alternatif gruplar konserler verecek. Çadırlar kurulacak.
Tarzanlar bir paket marlboro için o hengamede penaltı çekecek. (:
Ama güzel geçecek. Eminiz yine aşklar perçinlenecek. Hep beraber şarkılar söylenecek.
Bir grup kurt işareti yapacak. Bir grup zafer işareti yapacak. (:
Benim insanım 9 Temmuzda Kuruçeşmede Shakira'ya nasıl el çırpacaksa bizim şenliklerde de çırpacak (:
Detayları program netleştiğinde sizlerle paylaşacağım.
Hepinizi davet ediyorum.
Hem blog toplantısı gibi olur (:
Gelicem ulan! diyenler benimle iletişime geçsin (:
blacklebron
olduk efendim ..
blacklebron
Mavi denizler mi bitti ki
Karanlık sularda yol alıyoruz ?
Bu altımızdaki eski sandal mı
Bizi böyle sallayan ?
Aydınlığa açılan kapıyı
Umut dolu yarınlara
Ey! ..
Tahtaları gıcırdayan sandal
Seninle mi ulaşacağız
Yediveren bahçelerine
Burhan KÜÇÜK
blacklebron
Yazmıyorum ne zamandır, farkettin dimi ?
dimi ? dii miiiiii ? di mi?
Sana diyom hşşşttt pşşştttttt üstüne alın biraz !!!
İçimden gelmiyoo ..
İçimden, taaa içeriden.
Gelmiyo .. (!)
Hödööö Guduuu Zuzuuuuu size de diyommmmm ):
Canım tatil aşeriyo !
Uzun ince yollardayım ..
Olduğum yerde sayıyorum.
Yolun sonu tatil
mi ?
Bodrum ?
Ayvalık ?
Marmaris ?
Akçay ?
Kıbrıs ?
Olmadı benim oda ..
Neyse işte !!!!!!!!!!!!!!
blacklebron
Ben ondan bahsetmiyorum ..
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
--
İsrailli Çocuk:
Babam dedi ki; Siz Arablar şeytansınız, teröristsiniz, hayvansınız!!
---
Filistinli Çocuk:
Babam bana hiç bir şey demedi, sizinkiler Öldürmüş!!
!
blacklebron
blacklebron
blacklebron

Üzülürüm yine
Resmini görünce
Maziye bakarak
Vazgeçemem senden
Bir ömür geçse böyle
Ardından yalvararak

Unuturum sandım
Zamana bırakınca
Seni nasıl sevdiğimi
Ama bugün yine
Söylüyorum hep aynı
Hep aynı şeyi

Dön bana yeniden ne olur
Sev beni yeniden ne olur
Al beni yanına ne olur
Dön bana yeniden ne olur
Ne olur...
blacklebron
Carrefour'da işim vardı. Sefa'm aradı o sırada;


S: N'aber kardeşim?
K: İyidir kardeş Carrefoura gidiyorum ..
S: Hayrola?
K: 1-2 saatlik işim var.
S: ıhmmm ):
K: Bana bak! Carrefour'a gel sinemaya gidelim.
S: Olur valla!
Hem bugün pazartesi GNCTRKCLL ! (:
K: Tamam o zaman bekliyorum ..



İşim biter. Sefa'm gelir. Sıra afişlere bakıp gidilecek filmi seçmeye gelmiştir.
Gözüme bi anda çıktığından haberim olmayan Music and Lyrics(Söz ve Müzik) filmi ilişir ..
Sefa! Kesin buna gidiyoruz!
Normalde ''Ya abi bi dur diğer filmlere de bakalım!'' demesini beklediğim Sefa'm hiç itiraz etmez.
Çünkü beynim ziyadesiyle yorgun ve dalgındır.
Sefa'nın da Hugh Grant ve Drew Barrymore hayranı olduğunu unutmuş olmamdan dolayı bu durum rahatlıkla anlaşılabilir..





Salona girilir. Film başlar. Filmin güzel olduğundan şüphe yoktur. Drew'in -filmdeki adıyla Sophie- şarkı sözü yazmaya çalışırken elindeki kalemi sürekli kapatıp açma sesi bile kulağa hoş gelmektedir. İçimden genelde kesinlikle böyle bişey yapmamakla birlikte ''Ne olursa olsun bu film güzeldir kardeşim! diyebilecek kadar kitlemişimdir kendimi''
Onun gülüşü seyirciye bi bakıma yetmektedir.
Hugh zaten yakışıklıdır. Çıktığı her sahneyi doldurabilecek kadar karizmadır.
Ve sonuçta film harika bitmiştir ..
Hayatımızda dinlediğimiz ve dinleyebileceğimiz en güzel şarkıyı dinleyerek bitmiştir hemde ..
Ve Allah'tan eve dönüşte soğuktan dıtımızın donacağını düşünürken Sefa bombayı patlatmıştır.
Araba garajda!
Gün güzel bitmiştir ..
Kötü haber;
Tam Türk sineması yükselişe geçti artık herkes sinemaya gitmeye başladı oleyy süperr derken AFM herşeyi rezil etti. Biletler artık 9 Ytl. Geçmiş olsun ..
blacklebron
Soğuk bir cumartesi günü dışarı çıkılır,


Nilay Hanım alınır ve maça gidilir, salonda Yeşimspor - Bahçeşehir maçı vardır ve Willie Solomon kulaklığını takıp müzik eşliğinde genç basketbolcuları izlemektedir,


Sahneye çıkma zamanı Tofaş ve Fenerbahçededir .. Oyuncular ısınmaya başlar ..




Maç başlar;


Fenerbahçe Ülker TABİİ Kİ kazanır ..


Maç biter mutluyuzdur ve Türk TelekomBanvite yenilince Fenerbahçe Ülker ligin zirvesine kurulmuştur (: .. Bir dahaki maça yine gitmek düşünülmektedir ..